Doğu'nun Kalbine Yolculuk:
VAN - HAKKARİ - ŞIRNAK - ÇİZRE - NUSAYBİN - MİDYAT - MARDİN
Van'ın tarihi kalelerinden Hakkari'nin buz gibi buzul göllerine, Cilo Dağları'nın görkemli zirvelerinden Mardin'in taş sokaklarına uzanan 6 günlük bir macera sizi bekliyor.
Bu turda, Doğu Anadolu'nun büyüleyici coğrafyasını ve zengin kültürel mirasını keşfederken unutulmaz anılar biriktireceksiniz.
-
Tarihe Tanıklık: Urartu'nun görkemli Çavuştepe ve Hoşap kalelerini ziyaret edin. 5000 yıldan eski kaya resimlerini keşfedin ve Hakkari Stelleri ile binlerce yıllık bir medeniyetin izini sürün.
-
Doğayla Buluşma: Hakkari'nin nefes kesen manzaralarına ev sahipliği yapan Sat Gölleri'nde yürüyüş yapın ve Cilo Dağları'nın heybetli buzullarını görün. Zap Suyu'nun derin vadilerinde kaybolun ve doğanın sunduğu huzurun tadını çıkarın.
-
Kültürel Etkileşim: Yüksekova'nın köylerinde yerel halkla bir araya gelin, halaylar çekin ve bölgeye özgü lezzetleri tadın. Göçebe Berivanlarla sohbet edin ve yüzyıllardır süren yaşam tarzlarına tanıklık edin.
-
Taş Şehirlerin Büyüsü: Cizre'de tarihi Mem-u Zin Türbesi ve Kırmızı Medrese gibi yapıları gezin. Mardin'in dar sokaklarında kaybolun, Zinciriye Medresesi ve Kasimiye Medresesi'nin mimari güzelliğini keşfedin. Roma İmparatorluğu'nun en önemli askeri üslerinden biri olan Dara Antik Kenti'nin sırlarını çözün.
-
Unutulmaz Lezzetler: Bölgenin kendine has mutfağını deneyimleyin. Yerel restoranlarda akşam yemekleri yiyin ve yeni lezzetler keşfedin.
KONTENJAN SADECE 14 KİŞİLİK
Bu tur, macera, tarih ve kültür meraklıları için mükemmel bir seçenek. Eşsiz manzaralar, antik kalıntılar ve samimi insanlarla dolu bu yolculukta siz de yerinizi alın ve Doğu'nun büyülü dünyasını keşfedin.
1. Gün: Van -Yüksekova
Antalya Hava Limanından 08,30 da kalkacak uçağımızda yerlerimizi almak üzere karşılıyoruz. Van dan Hakkâri Coğrafyasının doğal güzelliklerini, kültürel ve tarihi zenginliklerinin göreceğiniz gezilere başlamak üzere yola çıkıyoruz. İlk gezi durağımız antik kervan yolu da olan Van- Hakkâri yol güzergahın üzerinde Urartuların inşa ettiği Çavuştepe kalesine uğrayıp gün yüzüne çıkartılmış antik yapıları gezip, kalenin görevlisi olan son Urartulu lakaplı Mehmet Amca ile tanıştıracağız. İkinci durağımız 16.yy. inşa edilen arazi yapısına göre inşa edilmiş faklı mimarisiyle göz alıcı olan Hoşap kalesini olacak. Sırada yolumuz düşmüşken uğrayacağımız iki güzellik var. İlki doğanın yeryüzüne verdiği güzelliklerden olan Vandokya, ikincisi bölgedeki en görkemli tarihi kalıntılarından olan 13.yy. da inşa edilen St. Barrtholomeus kilisesi gezilerimizi yapıyor olacağız. Günü Başkale , Dereiçi vadisinde yer alan bölgenin doğal güzelliklerinden olan Akçalı travertenlerini de görüp fotoğraf çekimleri yaparak Zap suyunun oluşturduğu derin vadi ve kanyonları takip ederek Yüksekova'ya ulaşıp ilçedeki lezzet durağımızda akşam yemeğimizi alarak iki gece konaklayacağımız otelimizde yerleşip dinlenceye geçiyoruz.
Alanya Manavgat ve Serikten katılmak isteyen misafirlerimiz için yeterli çoğunluk sağlandığında Antalya hava limanına servis sağlanacaktır
2. Gün: Sat Gölleri-İki Yaka Dağları
Yüksekova coğrafyasında güne kahvaltımızla başlayıp, bizleri bekleyen İki Yaka dağlarına doğru yola koyuluyoruz. Günün ilk rotası da Yeşiltaş vadisinde Cilo ve İki Yaka dağlarının arasında yer alan Sat Göllerinin doğasının güzelliklerini bol bol fotoğraflayacağımız gezimiz için yola koyuluyoruz. Birçok buzul gölüne ev sahibi olan Sat göllerine bölgesindeki parkur başlangıç noktasına ulaşıp, aracımızdan ayrılarak bu coğrafyanın güzelliklerini görmek için rotamızı adımlamaya başlıyoruz. Bizlere görkemli dağlar, buzul gölleri, şelaleler ve rengarenk çiçeklerle kaplı manzaraların fotoğraflarını çekmek düşecek. Ayrıca bölgeye yaz aylarında çıkan yaylacılık kültürüne yaşatmaya devam eden Berivanlar ’da burada sizleri tanıştırıp yaşamlarına ve bulundukları coğrafyaya dair sohbetler edip bu coğrafyada sürdürdükleri yaşamlarını fotoğraflıyor olacağız. Parkurumuzu rotamıza başladığımız noktaya dönerek tamamlayıp dinlencemizi yaparak göllere nazır öğlen kumanyalarımızı odun ateşinde çay keyfi ile atıştırıyor olacağız. Yorgunluk kahvelerini de ihmal etmeyeceğiz. Bu arada dileyenler gayet soğuk olan buzul göllerinde yüzme keyfide yapabilir. Gölleri bölgesine çok yakın olan Gevarok vadisinde Kalkolitik çağla tarihlendirilen, kazıma ve vurma teknikleriyle oluşturulmuş 5000 yıl ve üzeri olduğu söylenen kaya resimlerinin ve yol güzergahımızda yer alan Dev Evleri olarak adlandırılan Urartulardan kalma antik kaya yerleşkesinde görüyor olacağız. Sat gölleri coğrafyasındaki gezilerimizi tamamlayıp bu akşam Yüksekova'nın köylerinden birine akşam yemeğine misafir olacağız. Bölgede yaşayan Kadim halkların sözlü geleneklerinden seçmeler ve türkülerini dinleyip halaylarda çekiyor olacağız. Köy insanlarının yaşam hallerinde fotoğraflama şansımız olacak. Geceyi otelimize dönerek tamamlıyoruz.
3. Gün: Cilo Buzulları -Hakkâri
Kahvaltımızla güne başlayıp günü gezintiler ve kısa yürüyüşlerle doğal, tarihi ve kültürel zenginlikleri görüp fotoğraflamak için Zap suyununum oluşturduğu vadileri takip ederek Hakkâri kent merkezine doğru yola çıkıyoruz. Yol güzergahımızda olan 68 kuşağının öncülüğünde yapılıp yıkılmasına karşın tekrar bu ruhu yaşatmak için ayağa kaldırılan Devrimci Gençlik Köprüsünde fotoğraf molamızı olacak. Ardından Cilo dağları eteğindeki ülkemizin en yaşlı ve en uzun kara buzulları görmek için yola çıkıyoruz. Kırkdağ köyü üzerinden Mergan yaylasına ulaşıp aracımızdan ayrılarak Cennet ve Cehennem vadisini adımlamaya başlıyoruz. Ülkemizim en yüksek ikinci zirvesi olan Cilo dağlarının sivrisi olan Reşko/Uludoruk eteğindeki Cilo(Reşko) buzullarından Erinç (Suppa Durek-Küçük) buzulun ve eriyen sularından oluşan şelalenin bulunduğu alana doğru yürüyor olacağız. Bu bölgedeki dağ ve buzul manzaraları fotoğraflamaya doyamayacağınızdan çok çok eminiz. Görkemli Dağların, buzulların ve şelalenin süslediği manzaralar eşliğinde dinlencemizi yapıp kumanyalarımızı da atıştırıp, biraz doğayla baş başa vakitte veriyor olacağız. Molamızın ardından fotoğraf çekimleri yaparak dere sesi eşliğinde aracımızın bulunduğu alana dönüyoruz. Sırada yaz aylarında vadinin en yüksek otlaklarına gelip kurdukları çadırlarda yaşayan Göçerlerin yüz yıllardır sürdürdükleri geleneksel yaşamlarını tanıklık etmek var. Göçerlerin yaşam döngülerini dağ manzaraları eşliğinde fotoğraflığını çekmeyi tatbikîde ihmal etmeyeceğiz. Cilo dağlarındaki gezilerimizi ve fotoğraf çekimlerimizi tamamlayıp Hakkâri kent merkezine geçiyoruz. Otelimize yerleşip bin yıllar öncesinden ilk göçebe toplulukların anıtları olan Hakkâri stillerini, kaleyi, Hakkâri’ye özgü kilimlerin görüp nasıl dokunduğunu izleye bileceğimiz Kilim Müzesini, 18.yy eseri olan kentin sembollerinden olan Meydan Medrese gezilerimizi yapıcaz. Akşam yemeğimiz Erbani ve doğu türküleri eşliğinde alacağımız restoranımızda olacak.
4. Gün: Çukurca-Şirnak-Cizre
Hakkâri kent merkezi üzerinden yolculuğumuza Çukurca’ya doğru devam edeceğiz. Güzergahımız Zap suyunun kollarında yer alan Ore şelalesini görüp Çukurca ilçe merkezinde ulaşıyoruz. Yüz yıllardır var edildikleri tepenin yamaçlarına tutunarak tarihe meydan okuyan kaleyi ve taş evleri göreceğimiz keyifli bir yürüyüşümüz olacak. Çukurca’da çeltik ve susam tarlalarında, tahin değirmenlerinde fotoğraf çekimleri yaparak Çukurca’daki gezilerimizi tamamlayıp Şirnak’a doğru yola çıkıyoruz. Yolculuğumuzda Cudi dağları ve Suvari Kotra geçidinde fotoğraf ve dinlence molalarımız olacak. Şirnak kent merkezi üzerinden Cizre ilçe merkezine geçiyoruz. Yol güzergahımızda Karsik kalesi, Mahmut Han taş köprüsü, Timurun Pençelerini görüyor olacağız. İlçe merkezine ulaşıp Cizre Kalesi, Kırmızı Medrese, Mem-nu Zin türbesi ve Ulu Cami gezilerimizi yaparak günü tamamlayıp otelimize yerleşiyoruz.
5. Gün: Cizre-Süryani Köyleri Mağara Köy
Güne Kahvaltımızla başlayıp Cizre deki gezilerimize devam ediyoruz. Günü ilk gezi durağı Güçlükonak Kanyonu olacak. Kanyonun kıyısında keyifli bir yürüyüş yaparak, doğunun halk kahramanı olan Elo Dino sarayını da görüyor olacağız. Anadolu’daki en eski antik kent olan Boncuklu Tarla kazı alanını da görerek yolculuğumuza İbdil üzerinden devam edip Kadim Süryani halkımızın bölgedeki en güzel köylerinden biri olan Mağara köy ulaşacağız. Köyde geziler yaparak çok yakında yer alan Mor Gabriel manastırı ve Gülgöze köyü gezilerimizi yaparak Midyattaki Otelimize geçeceğiz
6. Gün: Midyat-Byezsu-Nusaybin-Dara Antikkenti-Mardin
Otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası Nusaybin de Mor Yakup Kilisesini ziyaret edeceğiz. Nusaybin iz bir bilim -ilim merkezi olduğunun bir kanıtı niteliğindeki bu tarihi yapıyı rekberimiz eşliğinde gezdikten sonra Bölgenin gözdesi Dara Antik Kentine geçiyoruz.Dara Antik Kenti, Roma İmparatorluğu döneminde inşa edilmiş ve Doğu Roma'nın en önemli askeri üslerinden biri olmuştur. Burada, rehberimizin anlatımlarıyla antik kentin surlarını, Zindan Sarnıçlarını ve kaya mezarlarını geziyoruz. Ardından, köy kahvesinde vereceğimiz mola ile yöresel çaylarımızı yudumlayarak, yöre halkı ile sohbet etme imkanı buluyoruz. Molamızın ardından, taş işçiliği ve mimarisi ile ünlü Mardin'e geçiyoruz. Artuklu dönemine ait Kasımiye Medresesi'ni ziyaret ediyoruz. Burada, medresenin mimarisi ve avlusundaki havuzun sembolik anlamları hakkında bilgi alıyoruz. Rehberimizin anlatımlarının ardından, kalan zamanımızı Mardin'in dar sokaklarında ve tarihi çarşılarında keşif yaparak geçiriyoruz. (Mardin Arkeoloji Müzesi-Revaklı Çarşı-Abbaralar-Ulucami-Sabancı Müzesi-Zinciriye Medresesi-Şeh Çabuk Cami-Mardin Protestan Kilisesi-Meryem Ana Kilisesi Görülecek yerler arasında)
Gün sonunda Antalyaya dönüş yolculuğumuz için Diyarbakır Hava Limanına Geçiyoruz Uçağımız 20:30 da hareket edecek
